fıkralarla turkiye ne demek?

  1. Bir gün üç arkadaş otobüsle İstanbul'a gidiyormuş. Otobüs yolda kalmış ve şoför de yolculara "Arkadaşlar, üzgünüm ama bu otobüs artık çalışmayacak." demiş. Arkadaşlardan biri "Neyse, biz yürüyerek İstanbul'a gideriz." demiş. Öteki arkadaş "Sen deli misin? İstanbul'a nasıl yürüyebiliriz ki?" demiş. Üçüncü arkadaş da gülümseyerek "Rahat ol, bizim Türk usulü yürüme tekniğimiz var." demiş.

  2. Bir gün Almanya'dan gelen bir turist Türkiye'yi gezmeye başlamış. İlk durağı Galata Kulesi olmuş. Kuleyi görünce "Bu nasıl bir bina?" diye sormuş. Rehber "Bu Galata Kulesi, 1348 yılında inşa edilmiş. İstanbul'un tarihinde önemli bir yeri var." demiş. Turist ise "Peki neden baş aşağı dönmüş?" diye sormuş.

  3. Bir gün İstanbul'da bir turist, Sultan Ahmet Camii'ne gitmiş. Cami içinde dolaşırken bir köpeğe rastlamış ve köpek onun etrafında koşmaya başlamış. Turist endişeli bir şekilde caminin imamına dönmüş ve köpeği defetmelerini istemiş. İmam gülümseyerek "Merak etmeyin, o caminin bekçisidir." demiş.

  4. Bir gün bir turist, Türkiye'de bir lokantada yemek yerken yemeklerin çok lezzetli olduğunu fark etmiş. Garsona "Bu yemekler mükemmel, gerçekten harika bir mutfak kültürüne sahipsiniz." demiş. Garson da gülümseyerek "Aslında yemeklerimiz batılıların damak tadına göre hazırlanmış ama onlar beğenmiyor." demiş.

  5. Bir gün bir turist, Kapadokya'da sıcak hava balonuyla uçuş yapıyormuş. Balondaki diğer yolculardan biri, Türkiye'nin tarihi yerleri hakkında bilgi verirken, turist "Hangi tarihi dönemden bahsediyorsunuz?" diye sormuş. Yolcu da "Ne dersiniz, 2000 yıl önce mi yoksa 5000 yıl önce mi?" demiş. Turist şaşkın bir şekilde "Bu kadar eski mi?" diye sormuş. Yolcu gülerek "Evet, Türkiye tarih dolu bir ülkedir." demiş.